Recent Forum Posts
Kategori:

internette dolaşırken şöyle bir şey buldum, Egli karakterinin çözümlemesi, Almanca olduğundan üstünkörü bir kavrayışım oldu, ama anlayanların işine yarayabilir

Charakterisierung "Richard Egli" aus "Frank der Fünfte" (Dürrenmatt)

Richard Egli ist ein Charakter aus der Oper „Frank der Fünfte“ von Friedrich Dürrenmatt. In dem Stück geht es um die unehrlichen Geschäfte einer Gangster-Privatbank.

Richard Egli, etwa mittleren Alters (40-50 Jahre), ist der Personalchef der Bank und die Rechte Hand seines Chefs Frank. Ihm unterstellt sind alle Mitarbeiter der Bank und unter anderem auch seine Lebenspartnerin Frieda. Egli tritt anständig gekleidet auf, er trägt Anzug und Hut, das Klischee eines gewitzten Gauners. Aussehen tut er wahrscheinlich älter als er ist, da das Leben in diesem harten Metier kein Zuckerschlecken ist und an Nerven und Substanz zehrt.

In einem Beruf tritt Egli als „Hüter des Unehrlichen“ aus. Er bewahrt die Bank so gut es geht vor äußeren und inneren Gefahren und achtet genauso darauf, dass keiner seiner Mitarbeiter auf die Idee kommt seinen Ehrlichen Kern zu entdecken und die Bank im Stich zu lassen oder gar zu verraten. Im Umgang mit Kunden (Fr. Streuli) merkt man, dass Egli was von seinem Geschäft versteht. Er geht voll in seinem Beruf auf und gehorcht bereitwillig jedem Befehl Franks oder dessen Gattin Ottilie.

Dem Klischee des Gangsters gerecht ist Egli immerzu am Absinth trinken oder Zigarre rauchen und verhält sich zum Teil sogar machohaft („echte Männer“ sind um diese Zeit schon knallbesoffen). Er tut dies obwohl es um seine Gesundheit nicht gerade gut steht. Doch ein „echter Mann“ und Gauner trinkt und raucht nun mal und diese Fassade möchte Egli aufrechterhalten. Das gesundheitliche Defizit Eglis ist ein Herzleiden, welches die menschliche, verletzliche Seite in ihm zeigt. Außerdem symbolisiert es die harte, nervenzehrende Arbeit in der Bank und das Opfer welches Egli für selbige erbringt.

Neben der Frankschen Privatbank ist die zweite Liebe in Eglis Leben seine Mitarbeiterin Frieda Fürst, die der Bank als Prostituierte dient. Im Beisammensein mit Frieda kommt eine andere Seite Eglis zum Vorschein. Er wünscht sich, ganz bürgerlich, ein Familienleben mit der Frau die er heiraten will. Ihm macht es zu schaffen, dass er seine Geliebte an andere Männer verkaufen muss und nicht oft mit ihr zusammen sein kann. Dem Geschäft allerdings gibt Egli ganz klar den Vorzug. Nach 22 Jahren hat er es, aufgrund von dazwischengekommenen Geschäftsangelegenheiten, noch immer nicht fertig gebracht Frieda zu heiraten und als die Bank in ernsthafter Gefahr ist hält er nicht zu ihr sondern bringt sie sogar der Bank zuliebe um.

Egli kann einfach nicht aus seiner haut und dem Geschäft den Rücken kehren. Vor den Mitarbeitern der Bank versucht er die ganze Zeit über den Schein zu wahren. Er geht zwar in die Kirche, rechtfertigt sich aber sofort wieder mit vollbrachten Gaunereien. Außerdem klagt er Kappeler wegen dessen schwangerer Freundin an, obwohl er sich selbst mit Frieda Kinder wünscht.

Egli ist eine treue und verantwortungsvolle Person, die zu eben genau diesen Eigenschaften mahnt. Die Ironie dabei ist, dass diese, eigentlich guten Eigenschaften, auf die unehrlichen Geschäfte der Bank angewendet werden und werden sollen.

Insgesamt ist Egli eine zerrissene Person mit zwei Seiten. Eine davon ist die vor Frieda, in der sich Egli ein friedliches, harmonisches Leben wünscht. Die andere ist die des Geschäfts, in der er den Schein des Gauners als Vorbild für seine unterstellten Mitarbeiter wahren muss und den Beruf ausübt, den er liebt.

Re: oyun üzerine notlar, kaba taslak düzenleyen sevkisevki, 11 Aug 2018 12:35

Ekledim gitti:)

1519’da Cortes Meksika’yı işgal ettiğinde yerliler kendisine yenemeyen, içilemeyen, alet ve silah yapımında kullanılamayan altının neden bu kadar önemli olduğunu sormuş. Ünlü fatihin cevabı manidarmış: “Ben ve arkadaşlarım ancak altınla giderilebilen bir kalp rahatsızlığından muzdaribiz.”

Tarihte paranın icadı zihinsel açıdan bir dönüm noktasıydı. Çünkü para, insanların neredeyse her şeyi, her şeyle değiştirebilmesini sağlayan evrensel bir araca dönüştü ve aynı zamanda evrensel güvenin de ta kendisi oldu. Bu sayede birbirine yabancı milyonlarca insan ticarette ve sanayide iş birliği yapabildi.

Ancak herşeyi satın alabilen para, karşımıza herşeyi tersine çeviren bozucu bir güç olarak da çıktı. Namussuzu namusluya, hırsızı itibarlıya, korkağı cesura, sevgiyi nefrete kısacası, tüm insani nitelikleri bozarak dünyayı tersine çevirdi.

Para yüzünden insani değerler erozyona uğradı, bunların yerini arz ve talebin soğuk gerçekliği aldı, dünya kocaman ruhsuz bir pazara dönüştü.

Re: Ekelenebilecek satırlar düzenleyen Aygen TezcanAygen Tezcan, 01 Aug 2018 13:34

FRANK V

GENEL NOTLAR:

1. çeviri tamamen yazı dili, anlatılanlar bu haliyle anlatılırsa çok sıkıcı olur; işin başında tek tek çıkarmaya çalıştım ama başka bir şey düşünülmesi gerekiyor. Belki baştan, bölümler şöyle bir okunup doğaçlamaya giderek daha akıcı bir

dil yakalarız.
2. Belki eski ama, oyunun ruhunu çok yansıtacak gibi, FACIT makineleri bulabilir miyiz (sanki en az 3 tane gerekiyor, gişe çalışanlarına); aletin sesi de oyunun ruhunu çok iyi yansıtır.
3. Oyunun müzik ve (dahi dans) ihtiyacını ne yapacağız?
4. Sahnede sürekli tabutlar olsa; koltuk, masa, kapı hatta tabut gibi kullanılsalar.
5. 2 kadın karakter üzerinde çalışmak gerek, diğerlerinden farklı görünüyorlar, çözümlemede kadın bakışı gerek.
6. Oyunda aşk, sevgi, sadakat, aile gibi duygusal kavramların bu sistem içinde yenik düşeceği vurgulanıyor (Eglu/Frieda, Kappeler/hamile sevgili, Frank'lar/çocukları vb.)
7. Bu arada Frank'ların çocuklarını korumaya çalışması oyunun önemli bir parçası, nasıl yansıtılacak bilemedim, samimi mi, değil mi.
8. Bir bölüm atlanmış olabilir mi? (6. ve 7. bölümler arasında ispanyolcasında var; daha sonra fark ettim ki Müco'da burada bir sorun belirtmiş, oyunun gerçekten başka bir dilde baskısına ihtiyacımız var)

1. SHAKESPEARE KAHRAMANLARI GİBİ
NOTLAR:
1. ilk dört kıta (?) Fasulyeciyan tiradını aklıma getirdi; Münir Özkul'un yorumuyla.Biraz daha kısaltıp, (daha da iyisi) daha akıcı hale getirebilir miyiz? Gerisi bir sohbet tadında gidiyor gibi.
2. dinibütünle ne denmek isteniyor, dinie ilgili bir oyuna mı hazırlıyoruz seyirciyi.
3. "Fakir fukarayı çıkarsaydık karşınıza
Herkes gibi siz de duygulanır, ağlardınız;
Ancak bizim gibiler karşısında
Duygularınızdan arınır, yargı yürütürsünüz siz." bu bölüm (özellikle son iki satır) daha açık olmalı sanki, söylenmek istenen kayboluyor. (orijinalinden tekrar bakabilir miyiz?)
4. "Biliriz ki en azından bir milyonun ötesinde başlar klasik sanat." aynı sorun burada da var.
5. "Ama öldüğümüzde, gene
Kusur etmeyin saygı göstermede.
Her insan saygıdeğerdir çünkü.
Yalnız krallar değil kirli işler çeviren
Yalnız generaller, bakanlar değil
Ortalığı kana bulayan,
Rezaletler? boğulan." bu bölümde de seyirciyi elden kaçırdık gibi. Ne demek istediğini çok zor anlatıyor (hatta galiba anlatamıyor)
6. "Ve sayın seyirciler
Bir yiyip bin şükredin.
Gelecekler yanında zemzemle yıkanmış kalırız bizler" gelen gideni aratır mı demek istiyor; daha basit bir şeyler söylesek
7. "Biz, borsa oyuncuları, para işlerinin papaları,
Kontları, kralları, imparatorları
Aramıza her yeni katılanla
Düşerek daha bir bayağılığa
İşte karşınıza çıkıyoruz.
Korkuncuz kuşkusuz, kana bulanmış ellerimiz
Ama az çok tanrılara benzeriz
Ve Shakespeare'in kahramanlarından
Ne daha az büyük, ne daha az kanlıyız." yerelleştirmek lazım, ne da olsa bizim de bankalarımız, borsamız ve dahi kapitalizmimiz var

2. BÜYÜK DÜMEN
NOTLAR:
1. martı (efekti) ve simit esprisi hoş olmaz mı?
2. HEINI'nin ilk söze girişi garip olmuş; belki "Toprak sen nerelisin?" gibi bir giriş daha iyi olmaz mı? Hatta önceden göz aşinalığı falan olsa da söze öyle girilse.
3. "Ben, Zurmühl'lerin Heini'yim." Türkçe konuşma dilinde hiç böyle bir cümleyle hiç karşılaşmadım. (aynı sorun PAULI'nin cevabında da var.)
4. "Şu kesin sonuca vardım: korkunç zengin bir kurum burası, arkadaş." konuşma dili değil; iki nokta üst üsteyle konuşulmaz.
5. PAULI "Ben de çilingirim." dediğinde HEINI'nin tepki vermesi gerek (sonra ortaya çıkacak nedenlerle)
6. "Hem karnımız aç, hem paramız yok." çaresizlik mi gösteriyor?
7. "İnsanlık Dostu" diyerek hayırsever mi demek istiyor?
8. V. Frank'ın sondaki tirad gibi repliği damdan düşer gibi olmuş; orijinalinde de böyle mi?
9. HEİNİ'nin rolü burada bitiyor; kendini zeki sanan, küçük hesaplar yapan bir kişi, kişiliğini yansıtması üzerine çalışmak lazım.

3. ATALARA DOĞRU
NOTLAR:
1. gömüt sözcüğü OTTILIE'nin konuşmasında olmamış, mezar, eskiyi yansıtmak istiyorsak kabir, edebi bir şey söylemek istiyorsak makber bile kullanabiliriz. (Makber şiirini referans alabilir miyiz burada)

  • Eyvah! Ne yer, ne yâr kaldı,

Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı.

Şimdi buradaydı, gitti elden
Gitti ebede gelip ezelden.

Ben gittim, o hâksâr kaldı,
Bir gûşede târmâr kaldı;

Bâkî o enîs-i dilden, eyvâh!
Beyrut’ta bir mezâr kaldı.

Makber, sonudur dakâyıkın bu,
Bir sırr-ı garîbi Hâlık’ın bu.

Bir nûr ki meyledince hâba,
İnmekte şu bir yığın türâba.

En yükseğidir şevâhıkın bu,
En müdhişidir hakâyıkın bu.

Bedbaht, o hakikat anlaşılmaz,
Şânın bu, cihanda lâyıkın bu.

Gitti nazarımdan, âh gitti…
Bî-maksad ü bî-günâh gitti.

Her ferd, cihanda birdir ammâ,
Bir dâne değildir, öyle -hâşâ-

Bir dâne idi o mâh, gitti,
Aylarca olup tebâh gitti.

Görsem yeridir seni karanlık,
Nûrum benim ey İlâh, gitti!
2. Ya arkadaşlar okudukça türk şiirinin dizeleri geliyor aklıma; birlikte söylenen son replikte de "dönülmez akşamın ufkundayız" şiiri aklıma düştü.

  • Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;

Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.
Guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince,
Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül!
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül.

4. YALAN DOLAN, KAPKAÇÇILIK
NOTLAR:
1. "PAULI — (Ürkmüş) Bir gangster çetesi misiniz siz yoksa?"; buradan sonra birden mafia/gangster çetesine dönüşmeliler. belki silah falan çekmeliler.
2. Yemek güç mü göstermeli, tiksinti mi uyandırmalı?
3. "ondan sonra artık hep namuslu yaşamak niyetindeydim." olmayacak duaya amin dediği sahnede görülmeli; sonraki replikler şiir gibi anladığım kadarıyla.
4. "HAEBERLİN — Sen hele eğri yola uslu uslu gir bakalim!" daha iyi bir şeyler söyleyebiliriz.
5. işte 3. girişin cevabı burada, vurgulanmalı
6. "PAULİ — "Bu ne alay.", orijinali ne der?
7. "EGLI — Geçirdim geceyi Emperyal Otelinde
Milwaukee'li milyoner bir kadınla
Salınıyordu tül perdeler ayışığında
Yalnız sen vardın ama gözümde, düşüncemde
FRİEDA — Maden mühendisinin sıcaklığı hâlâ
Bahçede pırıl pırıl mavi bir Chevrolet
Ve yöreyi dolduran içli bülbül sesi
Seni düşünüyordum ama, yalnız seni"
buradaki nüktenin nasıl daha fazla öne çıkacağını konuşalım; sonrasından da anlaşılacağı gibi romantik bir sahne aslında ve açık biri ilişki var sanki (sadakat iyi mi, kötü mü?)
8."Hem de şu “Tanrımız en sağlam kalemizdir” ezgisini!"; bunun altını üstünü yerelleştirsek çok mu abes olur.Mesela iftar duasının girişini kullanabilir miyiz? (Allahım! Sana teslim oldum, sana inandım, sana güvendim.)
9. Sahnenin sonuna nasıl daha fazla dram katabiliriz, ilaç alıp sinirlenmesi yeterli mi olur?
10. Daha sonra Haeberlin'in şu sözleri onu ölüme götürüyor, dikkat etmek gerek: "HAEBERLIN — (Alayı anlamadan) Düşlerimi doldurup duruyor: hücrede şöyle sessiz, dingin bir akşam. Işıklar erkenden sönüyor. Bakıyorsun, pencerede, gökyüzü

yavaş yavaş kararıyor. İlk yıldızlar ışıyıveriyor. Bir dinginlik, bir huzur. Tatlı, sakin bir uyku. Artık ne koşuşturup durma, ne yakalanma korkusu, ne de ele verilme kaygısı. Bankadaki yaşamımızla karşılaştırıldığında bulunmaz yaşama

koşulları bunlar; doğrusu. Hem, oraya kapağı atmak için pek öyle yorulmamıza da gerek yok. Geçmişimiz buna bol bol yeter. Savcıya bir telefon, tamam. Ondan sonra. hepimiz, ömür boyu postu sereriz oraya. Artık ne üzüntü, ne yırtınma. Bir

semirir, bir semiririz ki sağlıktan çatlarız."

6. SEVMENİN BEDELİ
NOTLAR:
1. şu "Schlumpf'cuk" sözcüğü beni rahatsız etti.

7. ATALARIN GÖLGESİNDE
NOTLAR:

8. CİCİ AĞABEY İLE CİCİ BACI
NOTLAR:
1. Sahnenin tamamında Neo Liberalizm anlatılıyor olsa da özellikle sonudaki
"Biz gençleriz sizin dölünüzden gelen
Görünce Tanrı kaçtı önümüzden
Bağırdı Şeytan, ne oluyor diye
Yıktık Babil Kulenizi serdik yerlere
Kurduk kendi kalemizi böylece
Oğlan tam babası, kız tam fahişe
Sevgili anababamız dinleyin şimdi bir
Sizi defedecek olanlar defetmediklerinizdir

Her şey yolunda gidecek bu bir tek sözle
Uyruğumuz olacak yeryüzü bundan böyle
Yarın artık yepyeni bir gelecek başlıyor

Bizi dünyaya getirmiş olanlar
Bir şeyler başaramadılar pek
Rezil ettiler, utandırdılar onlar
Bambaşka olacak bizlerle gelecek
İşte biz iki kardeş bunun için geliyoruz
Kirli çamaşırları ortaya döküyoruz."
bölümü üzerinde biraz makyaj gerekiyor sanki.Şu "gelen gideni aratır" deyiminin ete kemiğe bürünmüş hali.
2. Bu çocukların varlığına hiç inanmamıştım, açıkçası bu bölümde şok oldum.

9. ÇIKAR NEREYE GÖTÜRÜRSE
NOTLAR:

10. ÖZGÜRLÜK GÜZEL ŞEY
NOTLAR:
1. Bu bölüm kirli çamaşırların sunulduğu bölüm, bir defile podyumu gibi düşünülebilir, iç ses gibi tek kişi kullanılarak da itirafların aslında tek merci olduğu gösterilebilir.
2. Bölümün ikinci ve kısa parçasıysa bu gibi ilişkilerde romantizm, aşk, sevgi, cinsellik gibi insani duygulara yer olmadığını gösteriyor, sahnede gördüklerimiz insan değil, koca bir düzeneğin dişlileri.

11. KADININ FENDİ
NOTLAR:

12. GİDEN GİDER
NOTLAR:
1. Yukarıda söz ettiğim mekanizmanın daha büyük bir mekanizmanın dişlisi olduğu gösteriliyor gibi.
2. Çürümekte olan yapı artık elde tutulamıyor, nereye dokunulsa dökülüyor.

13. DÖRT YÖN
NOTLAR:
1. Küçük mekanizma değiştiriliyor, ama eski mekanizmanın dişlileri kullanılıyor.

14. YARGI
NOTLAR:
1. Devlet dahil mekanizmayı yeni makyajıyla döndürüyor

KARAKTERLER

BEŞİNCİ FRANK — Zaman zaman asıl istediğinin edebiyatla ilgilenmek olduğunu söylüyor, ama asıl görevi içinde olduğu mekanizmanın çalışmasını sağlamak.
OTTİLİE — Karısı, sözcülük görevi onun ama bundan memnun değilmiş gibi (ya da memnun da değilmiş gibi görünmeyi tercih ediyor), neredeyse Frieda kadar kullanılıyor, çocuklarını sistemden koruyabileceğini sanacak kadar hayalci
HERBERT — Oğlu, daha sonra 6. Frank. Önceki neslin celladı.
FRANZISKA — Kızı, Herbert'in (6. Frank) sağ kolu olmaya aday, ??

BOCKMANN — Bankanın müdürü, anlaşılan 5. Frank'ın en yakın (belki de kadim) dostu. Ununu eleyip eleği de duvara astıktan sonra durumunu fark ediyor.
EGLI — Personel şefi, yeni düzene hemen ayak uyduran "yaşlı" kesimin temsilcisi
FRIEDA — En çok kullanılan kişi, cinselliğin kullanılmasının örneği, düzenden kendini kurtarıp yeni hayata başlayabileceğini sanacak kadar hayalci.

HAEBERLİN — Hapse girmeyi göze alıyor, bu da ölmesine neden oluyor
SCHMALZ — Sonuna kadar dayanan emir eri, ama o da bodruma gitmekten kendini kurtaramıyor
KAPPELER — Sevgilisinden ayrılmıyor, kaçmaya çalışıyor, sonucu trenden atılmak oluyor
(Gişe Memurları — en kolay manipüle edilebilen kesim, bireysel kurtuluşları imkansız)

PAULİ — Genç, kendini eski sistemden çok yeni sistemde var etmeyi başarıyor, eske sistemden dersini alıyor
HEİNİ — Kendini zeki sanıyor, Pauli dahil herkesi kullanabileceğini sanan bir "küçük insan". Oyundan ilk çıkan kişi oluyor.
GUILLAUME — Garson, sürekli sahnede, adeta bir güvenlik kamerası, sahnedekilerin her istediğini önceden biliyor. İş değiştirdiği sahne yeni sistemin kurulduğu sahne, belki de oyunun en önemli kişisi.
SCHLUMPF — Fabrikatör, Külyutmaz bir iş adamı, fırsatları değerlendiriyor, oyunda Frieda'nın asıl işin iyice gözler önüne seriyor.
APOLLONİA — Otel sahibi kadın, şanslı, para kazanıyor ama bedeli var, belki de birkaç uvzunu kaybediyor
PİAGET — Saat fabrikatörü, sonra da uranyum zengini Appolonia ile hep aynı sahnede olduklarından ikisi birlikte değerlendirilmeli, eski sistemi dinamitleyen iki kişiden biri.
OTTO — Genç görevli, Otto nişanıyla bir ilgisi olabilir mi (mesela hizmetlilere verilen özel bir ödül gibi)

bundan sonraki karakterler hakkında metinde bir iz bulamadım
TRAUGOTT — Devlet başkanı
MEIER — İpek kralı
GRAEULICH — Tomruk kraliçesi
Gömme törenine katılanlar
Banka müdürleri, Yönetim kurulu üyeleri
Hastabakıcı

oyun üzerine notlar, kaba taslak düzenleyen sevkisevki, 01 Aug 2018 07:10

Herşeyi satın alabilen para, karşımıza herşeyi tersine çeviren bozucu bir güç olarak çıkar. Namussuzu namusluya, hırsızı itibarlıya, korkağı cesura, nefreti sevgiye kısacası tüm insani nitelikleri bozarak dünyayı tersine çevirir. (Marx "1844 Elyazmaları"nda paranın dönüştürücü gücüne ilişkin paragraftan özetlenmiş alıntı.)

Ekelenebilecek satırlar düzenleyen mehmetinhanmehmetinhan, 30 Jul 2018 16:04

Bu metni Uyarlanmış Metin/Açılış bölümüne (http://artniyet.wikidot.com/acilis) aktarıyorum

Re: Giriş için düzenleyen mehmetinhanmehmetinhan, 30 Jul 2018 15:39

1519’da Cortes Meksika’yı işgal ettiğinde yerliler kendisine yenemeyen, içilemeyen, alet ve silah yapımında kullanılamayan altının neden bu kadar önemli olduğunu sormuş. Ünlü fatihin cevabı manidarmış: “Ben ve arkadaşlarım ancak altınla giderilebilen bir kalp rahatsızlığından muzdaribiz.”

Tarihte paranın icadı zihinsel açıdan bir dönüm noktasıydı. Çünkü para insanların neredeyse her şeyi, her şeyle değiştirebilmesini sağlayan evrensel bir araca dönüştü ve aynı zamanda evrensel güvenin de ta kendisi oldu. Bu sayede birbirine yabancı milyonlarca insan ticarette ve sanayide iş birliği yapabildi. Peki ya paranın karanlık yüzü???

Para yüzünden gelenekler, ilişkiler ve insani değerler erozyona uğradı, bunların yerini arz ve talebin soğuk gerçekliği aldı. Para dinlerin, devletlerin duvarlarını yıktıkça dünya kocaman ruhsuz bir pazara dönüştü.

Giriş için düzenleyen Aygen TezcanAygen Tezcan, 27 Jul 2018 09:15

TV bile seyretmediğim için dizilerden bi haberim; ve fakat bir arkadaş şunu paylaşmış, ben de burada paylaşayım dedim.

Çoluk çocuk sahibi orta yaşlı.iki kadın var. Kocaları yetimhaneden beri kardeş gibiler. Adamlardan biri yangında ölüyor. Cenaze evinde bir para meselesi konuşuluyor, aptalca konuşuluyor o ayrı, neyse bu elti gibi olan kadınlardan kocası sağ olan ölü olana, ortalık süt limanken ilk söz olarak başka bir kadın vardır paraları ona vermiştir diyor.

Cenaze evi arkadaş iki kadın ve ilk söz…
Böyle bir söz kavgada bile söylenmez. Bu sadece bir değim tabi bir kavganın ortasında bir kadın arkadaşına söyleyebilir ama yine de cenaze evinde kocası ölmüş bir kadına zor.

Hayat bilgisi ruh bilgisi insan bilgisi zekası bu kadar olan senaristler yönetmenler yapım şirketleri trt ye böyle diziler yapıp bizim vergilerimizle zengin oluyorlar cehaleti insanın hakikatinden bi haberliği değersizliği manasızlığı satıyorlar. Gerçi bileşik kaplar yasası işliyor. Öyle haber programı yapan böyle dizi yapar…

Eskiden masallar hikayeler türküler bir halkın ruhunu oluştururdu. Şimdi haber programları ile diziler oluşturuyor.

Nasıl korkunç bir kitle imal ediliyor görüyor musunuz ?

ne yapmamalı için bir örnek düzenleyen sevkisevki, 27 Jul 2018 07:21
Re: olay örgüsü
sevkisevki 26 Jul 2018 14:32
in discussion Hidden / Sayfa yorumları » 5. Frank

Hasan,

cevap alabildin mi?

Re: olay örgüsü düzenleyen sevkisevki, 26 Jul 2018 14:32

5. Frank'ın finans kapitalin stereotipine uyumsuz, şiirle edebiyatla uğraşmayı hayal eden karakteri, günümüz insanının sistemle uyumsuzluğunu ve sürekli kaçış arayışını da yansıtıyor. Bunu da kaçırmadan işleyelim dedik. 5.Frank Yogayla, sağlıklı beslenmeyle ve "kuantumla" (ne demekse) filan da ilgilensin mesela :)

Re: Toplantı notlarına ek: düzenleyen mehmetinhanmehmetinhan, 17 Jul 2018 07:37
  • Oyunun adını mesela 7. Frank yapıp geleceğe ilişkin bir öngörüyle bitirilebilir dedik.
  • Ailenin en başarısızı 5. Frank'ın şiir ve edebiyatla ilişkisini vurgulayıp başarısızlığı buna bağlayabiliriz diye konuştuk. Kesin bir karar vermedik.
Toplantı notlarına ek: düzenleyen Aygen TezcanAygen Tezcan, 17 Jul 2018 07:33
olay örgüsü
Hasan uzma Hasan uzma 09 Jul 2018 20:34
in discussion Hidden / Sayfa yorumları » 5. Frank

Müco, buraya dosya nasıl ekliyoruz?

olay örgüsü düzenleyen Hasan uzma Hasan uzma , 09 Jul 2018 20:34
karbonatkarbonat 17 Jun 2018 13:11
in discussion Hidden / Sayfa yorumları » 5. Frank

Deneme 123 deneme

düzenleyen karbonatkarbonat, 17 Jun 2018 13:11

Arkadaşlar, vizyon misyon anlamam. Ben platformu kurdum … daha ne yapayım? Buyrun yorumlarınızı bekliyorum.

Vizyon siftahı düzenleyen mehmetinhanmehmetinhan, 12 Jun 2018 12:26
Siftah
mehmetinhanmehmetinhan 12 Jun 2018 12:22
in discussion Hidden / Sayfa yorumları » 5. Frank

Bu yorumu siftah olarak ben yapıyorum. Nasıl oluyor anlaşılsın diye … Anlayın işte. 5.Frank ile ilgili genel yorum, soru ve önerileriniz varsa aşağıdaki formda yazıp gönderin, alt alta eklensin.

Siftah düzenleyen mehmetinhanmehmetinhan, 12 Jun 2018 12:22
Unless otherwise stated, the content of this page is licensed under Creative Commons Attribution-ShareAlike 3.0 License